Lojistik ile Dış Ticaretin Dengesiz Dansı
- 3 Kas
- 2 dakikada okunur
Dış ticaret rakamlarımız her geçen yıl artıyor; lojistik altyapımız da büyüyor.
Ancak bir sorun var. lojistik ile dış ticaret stratejisi hala iki farklı rotada ilerliyor.
Üretici, ihracatçı pazar hedefli planlıyor, taşımacı ise rota, maliyet, araç odaklı.
Bu uyumsuzluk, her iki tarafta da verimlilik kayıpları, maliyet artışları ve rekabet dezavantajı olarak geri dönüyor.

Uluslararası Araştırmalar Ne Diyor ?
Bir geliştirme ülkesine yönelik araştırma, lojistik performansın ihracat-ithalat hacmini pozitif ve anlamlı şekilde etkilediğini ortaya koydu.
Örneğin OMAN’da yapılan bir çalışma, lojistik entegrasyonu düzeyindeki artışın dış ticaret kolaylaştırma ve endüstriyel rekabeti yükselttiğini gösteriyor.
OECD raporları, lojistik verimliliğini artırmak için ICT hizmetleri, tek pencere sistemleri ve dijital gümrükleme gibi reformların kritik olduğunu belirtiyor.
Bu bulgular, yani lojistik altyapı ve süreçlerin dış ticaretle entegre olmasının ekonomik etkisi, Türkiye için doğrudan çağrı niteliğinde.
Türkiye’de Bu Konuda Neler Yaşanıyor?
Türkiye’nin lojistik performans endeksi (LPI) ve dış ticaret hacmi arasında güçlü bir ilişki olduğu çalışmalarda gösteriliyor.
Ancak, Taşımacılar ile ihracatçılar arasında planlama masası farklı birincisi operasyonel verim arıyor, ikincisi pazar fırsatını.
Örneğin; ihracatçının yükleme zamanı, güzergah tercihleri, transit süre beklentisi lojistikçilerle tam uyumlu olmayabiliyor. Bu da beklenmedik gecikmeler, artan maliyetler ve düşen rekabet gücü demek.
Sorun Alanları
Stratejik ortaklık eksikliği
Lojistik firmaları ile ihracatçı birlikleri arasında sistematik veri paylaşımı, ortak planlama yok.
Veri ve bilgi boşluğu
Hangi ürün hangi güzergahla daha ekonomik taşınır, hangi ihracat rotası lojistik açısından daha sağlamdır gibi veriler çoğu zaman kurumlar arasında parçalanmış durumda.
Kurumlar arası koordinasyon eksikliği
Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, lojistik dernekleri ve firmalar arasında ortak yol haritası eksik.
Rekabetçilik azalıyor
Dünya sahnesinde lojistik altyapısı entegre olan ülkeler pazar payını kapıyor. Biz planlamada geride kalıyoruz.
Yol Haritası
1. Lojistik-Dış Ticaret Entegrasyon Ofisi (LDT-EO)
Kurulacak bir departman ile ihracatçılar, lojistik firmaları, devlet kurumları arasında veri paylaşımı, ortak güzergah analizi, rota optimizasyonu ve ihracat lojistiği planlamasını tek çatı altında yürütür. Bu departman, 6 aylık pilot proje olarak en çok ihracat yapan 3 sektör (örneğin kimya, gıda, otomotiv) için çalışabilir.
2. Ulusal Yük Ve Rota Veri Havuzu
Tüm taşıyıcıların ve ihracatçıların anonim olarak katkı vereceği, hangi yük hangi güzergahla ne kadar maliyete taşınıyor, hangi sürede gibi verilerin toplandığı dijital platform. Bu sayede kamu-özel işbirliğiyle güzergah optimizasyonu yapılabilir .Uluslararası araştırmalar, bu tür dijitalleşmenin lojistik performansını anlamlı şekilde artırdığını gösteriyor.
3. Ortak Planlama Oturumları ve Eğitim
Yılda en az iki kez büyük ihracatçı birlikleri ile lojistik firmaları birlikte rota verimliliği atölyesi düzenlemeli. Böylece sahadaki lojistik gerçeklerle piyasa stratejileri buluşur. Ayrıca veri kullanımı, dijitalleşme ve entegre planlama üzerine eğitimler verilmeli.
4. Performans Göstergeleri ve Teşvikler
Lojistik ve dış ticaret entegrasyonunun başarısını ölçmek için KPI’lar belirlenmeli. Örneğin; güzergah planlamasında optimizasyon oranı, boş dönüş oranı, transit süre sapmaları gibi. Bu göstergelere göre kamu teşvikleri ve sektör destekleri verilebilir.
Türkiye’nin ihracatta çıtayı yukarı taşımak için yalnızca üretimde değil, lojistik ile dış ticaretin bileşkesinde hareket etmesi gerekiyor.
Ürün hazır ama taşıma hazır değil sözü artık geçerli değil , bugün taşıma hazır ama pazar hazır mı? sorusunu sormalıyız.
Lojistik ve dış ticaret aynı masada oturmadığında, tam rekabet gücü kazanmak mümkün olmuyor.
Bugün yapılacak ortak planlama, veri paylaşımı ve kurumlar arası entegrasyon, yarının ihracat şampiyonlarını belirleyecek.







Yorumlar