İhracatta Asıl Ürün: Hizmettir
- 9 May
- 2 dakikada okunur

İhracatta ne sattığınız sorusu yıllardır aynı cevaplarla döner durur: zeytin, tekstil, plastik ürünler, makine, mobilya... Oysa bu liste, oyunun yalnızca görünen yüzüdür. Çünkü ben kendi tecrübemde defalarca şunu gördüm: Ne ihraç edersek edelim, karşımızdaki pazarın bizden satın aldığı şey aslında ürün değil hizmetin kendisidir.
Güvendir. Temsildir. Vaat ettiğiniz sözün tutarlılığıdır.
Bir ürünü doğru fiyata, doğru zamanda, doğru iletişimle, doğru algıyla ulaştıramıyorsanız; ne kadar kaliteli olursa olsun, o ürünün global pazarda anlamı yoktur. İşte bu yazıda, ihracatta çoğu kişinin atladığı ama sahada etkisi büyük olan o görünmeyen hizmet katmanlarına odaklanıyoruz.
1. Ürün Satışı Gibi Görünen Hizmet Sunumu
Firmalar ürün kataloğunu öne çıkarır, ama alıcı sizin kriz anında nasıl davrandığınızı, teslimata ne kadar sadık olduğunuzu, iletişim kurma biçiminizi, risk karşısında esnekliğinizi satın alır.
İhracat aslında bir bütünleşik hizmet operasyonudur. Bu hizmet şunları kapsar:
Güven veren iletişim
Zamanında teslimat
Sürdürülebilir kalite
Sorun çözme hızı
Kültürel adaptasyon becerisi
2. Markasız İhracatçı, Her Seferinde Yeniden Başlar
Markalaşmamış ihracatçı için her yeni müşteri sıfırdan güven demektir. Oysa marka, pazarın gözünde sizinle ilgili algıyı taşıyan bir elçidir.Bir logo, bir ambalaj ya da bir web sitesi değildir marka. O, sizin dış ticarette nasıl bir zihniyeti temsil ettiğinizdir.Siz her ihracat gönderinizde sadece konteyner değil, aynı zamanda kültürel bir vaat, bir hizmet standardı, bir güven ölçütü gönderirsiniz.
3. Fiyatla Değil, Değerle Rekabet Etmenin Anahtarı: Algı ve Hizmet Yönetişimi
Ucuz ürün satan firmalar bir süre sonra rekabetten çekilir. Çünkü fiyat savaşları kısa sürelidir. Uzun vadeli başarıyı belirleyen şunlardır:
Pazara uygun marka dili
Karşı tarafın satın alma psikolojisine göre satış stratejisi
Görünmeyen hizmet kalitesini görünür kılma becerisi
Bu yüzden, ihracatçıların lojistik bilgisi kadar algı yönetimi ve hizmet kurgusu da olgunlaşmalıdır.
4. Her Firma Bir Hizmet Firmasıdır Sadece Bunu Fark Edenler Öne Geçer
Artık şunu anlamamız gerekiyor: Her ihracat firması bir lojistik firması, bir müşteri hizmetleri firması, bir itibar yönetimi firması gibi davranmak zorundadır.
Marka olmak demek, ürün satmak değil; süreç boyunca yaşattığınız deneyimi sürdürülebilir ve güvenilir hale getirmektir.
Markalaşma, Hizmetin Profesyonelleşmesidir
Bugün ihracat yapan birçok firma, yalnızca konteyner bazlı düşünerek aslında kendini sınırlıyor. Oysa asıl farkı yaratacak şey; müşteriyle kurulan bağ, şirketin vizyonuna duyulan güven ve marka ile sağlanan devamlılıktır.
Ürün değişebilir. Pazar değişebilir. Ama sizin markanız ve hizmet kaliteniz sabit kaldıkça ihracatınız sürdürülebilir olur.
Çünkü bugün neyi ihraç edersek edelim, satılan şeyin adı ürün değil hizmettir.







Yorumlar